Vicdani retçiler sivil ölüme mahkum ediliyor. Bir suçun bir tane ceza davası olur. Bu evrensel bir hukuk kuralı. Devlet diyor ki Ben sizi her GBT’de yakaladığımda veya sana denk geldiğimde, sen yeni bir suç işlemiş olursun. Bize bunu söylüyorlar. Bu evrensel hukuk kurallarına da aykırı bir durum. Vicdani retçiler bir yerde sigortalı olarak özel sektörde çalışınca işletme sahibine yazı geliyor: “Ya bu kişiyi işten çıkar ya da Askerlik Şubesi’ne gönder. Yoksa senin hakkında ceza davası başlatacağım.” Yine memur olmanın şartlarından biri askerliğini yapmış olma şartı var. Özel sektör işyerlerine neden böyle bir yazı gönderiyorsun? Çünkü vicdani retçileri “sivil ölüm” dedikleri şeye hapsetmek istiyorlar. KHK’lılarla gündeme gelen “sivil ölüm”ü vicdani retçiler yıllardan beri maruz kalıyor. GBT’ye denk geldiğimde benim hakkımda ceza davası açılması kesin ise ben bir daha sokağa nasıl çıkabilirim? Neredeyse her sokak başında polis GBT uygulaması yapıyor. Ona bir kere denk geldiğinde bir ceza davası, bir taneye daha denk geldiğinde bir dava daha. Bunun sonu yok.
Vicdani retçilere idari para cezası verilir. Ayni zamanda, tekrar askere çağrılırlar ve bu nedenle hala askerlik hizmetinden muaf değildirler. Askeri Ceza Kanununun 63. Maddesine göre idari para cezası işleme sokulduğunda, sonrasındaki her yeni tutuklama, 2 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla veya para cezasıyla (daha yaygın olan para cezası) sonuçlanabilir.
Dahası, vicdani retçilerin tutuklama, ceza davası ve yeniden askere alınma kısır döngüsüyle karşı karşıya kalmaları, onları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından ortaya atılan bir terim olan “sivil ölüm” maruz bırakmaktadır.
Vicdani retçiler, asker kaçaklarını çalıştırmak ceza gerektiren bir suç olarak kabul edildiğinden kamu veya özel sektörde çalışamazlar.
Vicdani retçiler bu nedenle işsiz kalmaya veya sigortasız işlerde yasadışı çalışmaya zorlanıyor. Vicdani retçilerin oy kullanma veya seçilme hakkı da yoktur. Herhangi bir tutuklama daha fazla kovuşturmaya yol açacağından, vicdani retçiler sosyal, ekonomik, yasal ve kültürel alanlardaki faaliyetlerden de kaçınmalıdır: Pasaport, ehliyet, otellerde kalmak, seyahat etmek, toplu taşıma kullanmak, devlet dairelerini ziyaret etmek ve dahası. Böylece kayıtdışı bir hayat yaşamaya zorlanırlar.
Bunun sonu belli; Türkiye’den kaçın!!!
ozantokman.com